BABLAR – KONULAR – NUMARALAR

<< 3460 >>

127- Sahabenin Bu Gazvede Çektiği Zorluklar

1. Fadale b. Ubeyd

- - (-)

25477- Şureyh b. Ubeyd'in bildirdiğine göre Fadale b. Ubeyd şöyle derdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber Tebuk gazvesine katıldık. Bineklerimiz çok yorulunca bu durumu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e şikayet ettiler. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların bineklerini dinlendirmediklerini gördü ve insanların geçtikleri dar bir boğaza gidip yüksek bir yerine çıkıp durdu ve: ''Allah'ın adıyla geçin" buyurdu. İnsanlar binekleriyle geçerken, o bineklerine üfleyip: "Allahım! Senin yolunda bu develerin asker taşımasını müyesser kıl. Şüphesiz sen (dilersen) güçlü ve zayıfını yaş ve kurunun üzerinde, deniz ve karada taşınmayı müyesser kılarsın" diye dua etti. Bu duadan sonra binekler Medine'ye girinceye kadar durup dinlenmeden yürümeye devam ettiler. Medine'ye gireceğimiz zaman halk, bineklerin hızlı gitmemesi için yularlarım çekiyarlardı.

Fadale der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güçlüye ve zayıfa yaptığı dua buydu. Artık kuruya ve yaşa yaptığı duayı siz düşünün. Şam'a gelince Kıbrıs gazvesine çıktık. Denizdeki gemileri ve gemiye girenleri görünce Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) duasının nasıl kabul edildiğini anladım."

[Sahih]

Diğer tahric: Taberani, M. el-Kebir (18/4300), İbn Hibban (418/1706) ve Bezzar 2/357 (1840) rivayet ettiler.

25478 (1)- Muaz bildiriyor: Tebuk savaşına çıktığımızda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle ile ikindi namazları ve akşam ile yatsı namazlarını cemederek kılardı. Konakladığı zaman öğle namazını tehir etti, ikindi vaktinde çıkıp ikisini bir kıldırdı ve çadırına girdi. Sonra çıkıp akşam ile yatsı namazını cemederek kıldırdı ve: ''Yarın inşaallah öğle sıcağında Tebuk kaynağına varacaksınız. Ancak oraya ulaşanlar ben gelmeden suyuna dokunmasın'' buyurdu. Kaynağın başına geldiğimizde bizden önce iki adam oraya ulaşmıştı. Kaynağın suyu da ayakkabı bağı kadar ince ve az akıyordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu iki kişiye: ''Suyundan içtiniz mi?'' diye sorunca, onlar: "Evet!" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları azarladı ve ağır laflar etti. Sonra avuçlarla bir kaba su dolduruldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu suyla yüzünü ve ellerini yıkadıktan sonra tekrar kaynağın içine döktü. Döktükten sonra da kaynağın suyu daha fazla akmaya başladı. İnsanlar bu şekilde su ihtiyacını giderdiler. Sonrasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: ''Ey Muaz! Şayet uzun bir ömrün olursa buradaki suyun çevresinin bahçelerle dolduğunu göreceksin'' buyurdu.

[Sahih]

Diğer tahric: Malik (1/143-4), Müslim (s. 1784), Ebu Davud (1206) ve Nesai (1/285) rivayet ettiler.

6904 (5)'te tekrar etmiştir.

25479 (2)- Ebu't-Tufeyl, Muaz b. Cebel'den aynı manada bir rivayette bulundu ve: "Kaynağın suyu ince ve az akıyordu" dedi.

[Sahih]

3. Ebu Hureyre

- - (-)

25480- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in çıktığı bir gazvede Müslümanların azıkları azaldı. Sahabe develerini kesmek için Allah'ın Resulü'nden izin isteyince, Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara izin verdi. Ömer b. el-Hattab bunu duyunca gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Develeri bunları taşıyor ve gidecekleri yere götürüyor. Onları kesecekler mi? Ey Allah'ın Resulü! Yiyeceklerinin arta kalanlarını getirmelerini emret ve Allah'ın bu yiyeceğe bereket vermesi için dua et" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Olur" buyurup yiyeceklerinin arta kalanını getirtti. Sahabe yanlarında kalan yiyecekleri getirince Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunları topladı, sonra bereket vermesi için Allah'a dua etti. Sonra sahabeyi yiyecek kaplarıyla çağırdı. Bütün kapları doldurmalarına rağmen çok miktarda yiyecek arttı. O zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'tan başka ilah olmadığına, benim de Alah'ın kulu ve Resulü olduğuma şahitlik ederim. Kim şüphe etmeden Allah'ın huzuruna çıkarsa Cennete girer'' buyurdu.

[Zayıf]

Diğer tahric: Başka kanalla Buhari (3/180, 4/67), Müslim 1/66 (77) ve Hakim (2/612) rivayet ettiler.